Blog Arşivi

8 Haziran 2023 Perşembe


                             KAPİTAL'İ NEDEN OKUMALIYIZ? 


         Sol gruplarda yıllarca tanık olduğum üzere, materyalizm öğreteceğiz diye insanların kafası dumura uğratılıyor ve bir sürü ezberle dolduruluyor. Herkes gibi ben de aynı süreçten geçtim. Bu yapılanı erken dönemde sorgulamaya başladım ve burada dile getirdiğim sonuçlara vardım: Materyalizm bir felsefe değildir, felsefede konum almaktır. Bu yüzden ders gibi değil,   insanın kendi zihinsel yapısını kendi gayretiyle değiştirmesi yoluyla öğrenilir. Bunun için özellikle okul eğitiminden geçenlerin, alışık oldukları bakış açısını kendilerini zorlayarak değiştirmesi gerekir. Kişi bunu kendi çabasıyla değil de dışarıdan aldığı ezberlerle yapmaya çalıştığında,  açıktır ki o düşünceler kişinin bakış açısı değil, başkasına ait fikirlerin ezberlenmiş bir kopyası olacaktır. Dolayısıyla bağımsız düşünmenin temeli olan materyalizm, daha baştan başkasına bağımlı düşünmeyle sakatlanacaktır. Kapital'in ilk bölümlerini okurken yaşanan anlama güçlüğü,  böyle bir zihinsel dönüşümün henüz gerçekleşmemiş oluşuyla ilgilidir. Aslında ilk bölümleri anlamasalar bile yılmayıp okumayı sürdürseler, daha sonraki anlatımlar sayesinde önceden anlamadıklarını da anlarlar. O bölümleri tekrar okuduklarında ise anlaşılmayan bir yer kalmaz. Bu sindirerek okumak değil, zihinsel bir dönüşümdür.

    Hepimiz içinde bulunduğumuz topluma, yine bu toplumdan edindiğimiz bilinç penceresinden bakıyoruz.  Bu aslında, toplumun kendini görülmek istediği gibi görmemize yol açan, egemen düşünüş biçiminin bireysel yaşamlarımızda yeniden üretilişidir.  Marks, tarihsel gelişimin devamı olarak ele aldığı bu toplumu materyalist temelde eleştirir. Ve bu bilgiyi bize aktarırken yöntemini değil, doğrudan kullandığı bilimsel kavramları öğreterek başlar. Bu sırada zihnimizdeki kayıtlı bilgileri bir yandan yapı söküme uğratır, diğer yandan kapitalist toplumsal yaşamı soyutlama düzeyinde zihnimizde canlandırmaya yardım edecek kavramları öğretir. Öğretme işini de kendi tarih anlayışını ortaya koyarken, kavramların kullanılışını göstererek yapar.  Zihnimizdeki kavramların bu söküm ve yeniden inşası sürecinde ifade edilenleri bir süre anlamayabiliriz. Bu sorunu aştığımızda ise, aklımızda yeni bir kapı açılır. Nasıl ki bisiklete binmeyi öğrendikten sonra yıllarca binmesek bile unutmuyorsak, Kapital'in kazandırdığı bu zihinsel dönüşüm de unutulmaz ve karşımıza çıkan olguları anlamakta kullanılır. Materyalizm; Marksizm'in bilim, politika ve pratiğinden ayrılamaz; Kapital'de bunu görürüz.

         Yeni alanlara girmeden, yeni şeyler denemeden, geçmişin molozunun altından kalkamayız.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Blog Arşivi